22 Kasım 2011 Salı

GAZİANTEP KALESİ




Gaziantep Kalesi, Gaziantep'in merkezindeki bir tepeye kurulmuş olan kale, ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı bilinmektedir. Kale, tarih boyunca birçok kez tamir edilmiş ve son halini 2000'li yılların başında yapılan bir onarımla almıştır.

The Castle of Gaziantep, settled on a hill at teh center of the city, used as a seeding purpuse at Romans era. The construction date of teh castle still unknown. The castle is repaired many times in history but the last repairment made at the beginning of 2000.


Daire biçimindeki kalenin çevresi 1200 metredir. Duvarları taş bloklardan yapılmış olup 12 kulesi ve burçları vardır. Kale, günümüzde "Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi" olarak kullanılmaktadır. Gaziantep'in gösterdiği savunma 45 dakikalık bir belgeselle kale içerisinde gösterilmektedir.

The shape of the borders of castle like a circle has 1200 meter lenght. The walls and 12 towers made with stone block. The caste used as a museum at these days. The glorious city defence slide-show shown in the museum now.

DUMLU KALESİ




Dumlu Kalesi, Ceyhan’ın 17 km. kuzeybatısında Sağkaya bucağının Dumlu (Tumlu) köyünün batısında ve 75 m. kadar yükseklikteki sert kalkerli bir tepe üzerindedir. 12. yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Çevresi 800 metredir. Sekiz burçludur. Ovaya bakan doğu köşesinde gözetleme kulesi bulunmaktadır. Tek kapısı doğuya bakmaktadır. Kale içerisinde yapı kalıntıları ve sarnıçlar yer almaktadır. Tepe etrafında kaya mezarları görülmektedir.

Dumlu Castle is on a hill which has hard calcerous. Caste at 17 km. North-West of the Ceyhan in Antalya, ande near the Dumlu Willige. It has 75 meter high from the ground. Its borders lenghts is approximately 800 meter with 8 tower.  It has a watchtower at the east corner. the only gate of teh castle stand at teh east. In the castle there is still stands ruins.


Kalenin kuzeyinde yarım haç şeklinde birçok mezar vardır. Bu mezarlar genelde küçük el yapımı mağaralar biçimindedir. Kuzeybatısında mozaikler bulunan kalede yakın zamanda bir mağara mezar ve bir toplu mezar ortaya çıkmıştır. Köylülerin anlatımlarına göre kalenin tarihi dokusu 1989'da ABD'lilerin petrol arama çalışmaları sırasında zedelenmiştir.

At the North of the castle there is some graves shaped like a half cross. Theese graves like commonly little hand made caves. The williger says that the petrol searching of USA in this area harmed the castle's historical stand.

BODRUM KALESİ



Bodrum Kalesi, Bodrum'un simgesi haline gelmiş ve bugün Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılan kaledir. Bodrum kalesi iki liman arasında kayalık bir alan üzerinde kurulmuştur. Antik çağda önce ada olan bu alan sonraları kente bağlanarak yarımada durumuna gelmiştir.

One of the symbol of Bodrum is Bordrum Castle which use a Archeological Museum nowadays. The castle constructed between two seaport on a rocky area. In ancient era the castle stand on a island. but later than castle become a peninsula.

1406-1523 yılları arasında inşa edilen St. Jean Şövalyeleri'nin kalesi, kare planlı, 180 x 185 m. ölçülerindedir. İç kale içinde değişik ülke adları verilmiş kuleler bulunmaktadır. En yüksek kule deniz seviyesinden 47.50 m. yükseklikte olan Fransız Kulesi'dir. Diğer kuleler İtalyan Kulesi, Alman Kulesi, Yılanlı Kule ve İngiliz Kulesidir.

Between 1406-1523 years St. Jean Knights Castle has square plan with 180 x 185 meter lenght. At the internal castle tehre is some towers which named different country names. the highest tower is French Tower with 47,5 meter high from sea side. Other tower names are Italian Tower, German Tower, Snake Tower and English Tower.



Kalenin doğu duvarı dışında kalan bölümleri çift beden duvarları olarak takviye edilmiştir. İç kaleye 7 kapı geçilerek ulaşılır. Kapılar üzerinde armalar bulunmaktadır. Armalar üzerinde haçlar, düz veya yatay bantlar, ejder ve aslan figürleri bulunmaktadır. İç kalede Şapelin altı dahil olmak üzere 14 sarnıç vardır. Kale, çiftli duvarlar arası su hendeği, asma köprü, kontrol kulesi, II. Mahmut tuğrası kalenin göze çarpan yerlerindendir.

Beyond the east wall of the castle, supported with two wall. For reach teh internal castle you have to pass 7 gates. On the gates there is some armings. Theese armings full of crosses, dragons, lions figures. At the internal castle there is 14 cisterns. The castle has moat, bridge, control tower and The Ottoman Tughra of II. Mahmut himself.

BEYKENT KALESİ


Beykent Kalesi, Siirt'in Kurtalan İlçesi'nin 6 km güneyindeki Beykent Köyü'nde bulunur. Bu kalenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığını belirten bir belge günümüze gelememiştir.

The Beykent Castle is at  Beykent Willage which is at 6 km from Kurtalan Town in Siirt City. There is no information about the construction date of the casle and constructed by who.

Kalenin Bizans veya döneminde gözetleme veya karakol niteliğinde yapıldığı sanılmaktadır. Moloz taş ve yer yer de tuğladan örülmüş duvar kalıntıları dışında başka bir kalıntı günümüze ulaşmamıştır. Kale için bölgenin yüksek bir noktasının seçiliyor olması bir zamanlar sınır görevi görmüş olabileceğini göstermektedir.

At the Byzentines time the casle used as a observing place. Besides stone and ruins of the walls can not reach from past to nowadays. Because of the castle standing on a high ground, can bring us the idea of used as a border castle in its active times.

Kalenin alanının geniş bir arazi üzerine kurulu olmayışı, Siirt ve Bitlis güzergahları üstünde olması büyük ihtimal güneyden gelen bir kuvvete karşı kurulduğu düşüncesini verir, Bizans-Sasani ve Bizans-Arap savaşlarında kullanıldığı ancak çök uzun bir zaman diliminde kullanımda olmadığı taşların uğradığı erozyondan anlaşılabilir.

The castle have not constructed in an open land and its under the way of Siirt and Bitlis, can shows us the casle constructed to handle some danger which could come from the south. At the time of Byzentines and Sarachens war and Byzentines and Arabians wars the castle was used. But the ruins tells us the castle not in used very very long time ago.

BEDRAMA KALESİ





Bedrama Kalesi, Tirebolu, Giresun-Gümüşhane karayolu üzerinde, Örenkaya ve Karaahmetli köyleri sınırlarında bulunan, tamamen yerli kayalar üzerine kurulmuş olan bir kaledir.

The Bedrama Castle is constructed on rocs at the border of Örenkaya and Karaahmetli Willige which williges are on the road of Tirebolu - Giresun and Gümüşhane.
 
Tirebolu'dan yaklaşık 8 km uzaklıkta, yüksek bir kayalık üzerinde yerleşim yeri oldukça büyük olan bir kaledir. Etrafındaki sur duvarlarından çok azı günümüze kadar kalabilmiştir. Kalenin üzerinde parkı vardır. Fırını, odaları, şarap/su küpleri, savaşırken kullanılan tüfek yerleri, mavzer mermileri, harebe olan 20 civarında merdiveni vardır. Kalenin gerçek kapısı araştırılmadığından ziyaretçiler kendilerine göre patika yoldan çıkmaktadırlar.

The castle approximately 8 km far from Tirebolu, at the high place on rocks. Its standing ground is quite big. Surrounding castle walls not stand nowadays because of the destruction. There is a park at the top. Cooker, rooms, water basins and rifle areas at the walls now like a ruins. there is also 20 destructed ladders in the casle. the visitors climb to the castle with tehir own ways because of nobody search teh gate of teh casle.


Kale kapısı ve tamamen yıkılan kaleden çok az sur duvarı geriye kalmıştır. Kaleye uzaktan bakıldığında tamamen tabii kayalık gibi görünmesine rağmen Harşit Vadisi'ni en iyi kontrol altıda bulunduran bir konuma sahiptir.

From the castle gate and castle very little wall left behind to today. Despite the fact that you see some rocky place when you look at the castle, the castle has placed perfect area which under control of the Harsit Valley.

Kale, Venedikliler ve Cenevizliler'den sonra, Kürtün Çepni Beyi Melik Ahmet Bey tarafından ilk olarak Türkler'e kazandırılmıştır. Ruslar, en son Karaahmetli Köyü'nü işgal ettikten sonra Harşit Çayı'nı geçemedikleri için Bedrama Kalesi'nden Çatalarmut Tepesi'ndeki Türklerle savaşmışlardır. Ruslar bu dönemde Karaahmetli Köyü'ndeki evlerde de kalmışlardır bu evlerden halen ayakta olanlar vardır.

The castle used from venedicts and Genoeses and then its conquered by Kürtün Çepni Governors Ahmet Bey. So the castle handed first time from Turks. The Russians when occupy The Village Of Karaahmetli, then they attempt to pass from Harsit River, they fight with the Turks Legion placed in the Bedrama Castle. During This castle The Russian Soldiers stays in the houses in the villige. Some of these houses are still standing in the village.



ARDAHAN KALESİ



Eski ve Yeni Ardahan’ı birbirinden Ayıran Kura (Kür) Irmağı’nın solunda ovaya hakim bir tepede bulunan Ardahan Kalesi’nin ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamaktadır. Büyük olasılıkla Selçuklular zamanında XII.yüzyılda yapılan bu kale, Kanuni Sultan Süleyman zamanında 1556’da yenilenmiştir.

Kalenin yapımında dikdörtgen plan uygulanmış, ana giriş batıya verilmiş ve buraya da Osmanlı eyvanlarında olduğu gibi yüksek bir kemer yerleştirilmiştir. Giriş kapısı üzerinde 1556 tarihini içeren bir kitabe bulunmaktadır. Bu kitabe Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılan onarımı göstermektedir.







Kaba yontma taştan yapılan sur duvarları kare tabanlı ve çokgen planlı kulelerle desteklenmiştir. Kalenin duvar örgüsü ve uygulanan tekniği Rumelihisarı’nı andırmaktadır. Kalenin içerisinde mescit, hamam kalıntıları bulunmaktadır. Kalenin batıdaki kapısının yanı sıra Kura Irmağı yakınında Su Kapısı, Huruç Kapısı ve Uğrun Kapısı gibi diğer kapıları da bulunmaktadır.

ANAVARZA KALESİ



Anavarza Kalesi, Anavarza; Kadirli, Ceyhan ve Kozan ilçe sınırlarının kesiştiği yerde, Kozan sınırları içerisinde bulunmaktadır. Ceyhan'a 35 km. uzaklıkta, Ceyhan-Kozan sınırında bulunmaktadır.

Kilikya ovasının önemli merkezlerinden olan Anavarza’nın antik kaynaklarda adı Anazarbos, Anazarba, Aynızarba veya Anazarbus olarak geçer. Adana’nın yaklaşık 70 km. kuzeydoğusunda, Dilekkaya köyündeki antik şehir, Sunbas çayının Ceyhan ile birleştiği yerin 8 km. kuzeyinde ada gibi yükselen bir tepe üzerindedir.

Kale ve şehrin, MÖ. IX. yy.da Kilikya’yı ele geçiren Asurlular tarafından kurulduğu ya da eski bir yerleşimin üzerine inşa edildiği tahmin edilmektedir. Antik Anavarza şehrinin kesin olarak bilinen tarihi ise, MÖ 1. yy.da İmparator Augustos’un (MÖ 27 - MS 14) Anavarza’yı Roma İmparatorluğu'na bağlamasıyla başlar. Şehir, Roma İmparatorluğu devrinde bölgenin önemli merkezlerinden biri olmuş ve kentte İmparator şerefine büyük anıtlar yaptırılmıştır.

Ancak, Asurlular tarafından kurulduğu iddiasına şüphe ile bakan tarihçiler de mevcuttur. Bu görüşe göre; Asurluların Çukurova’ya 50 - 60 yıl gibi kısa bir süre hâkim oldukları ve bölgeyi sömürge olarak kullandıkları göz önüne alınırsa, Anavarza gibi bir antik kentin kurulması mümkün görülmemektedir. Bu yüzden, 700 yıl gibi uzun bir süre Anadolu’ya ve dolayısıyla Çukurova’ya egemen olan Hititler üzerinde yoğunlaşmak gerekir.

Anavarza kale ve şehri, çeşitli kültürlerin birbirini etkilediği ve zamanla da kaynaştığı önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Zafer takı yakınlarında bulunmuş bir yazıtta, iki kez depremlerle yerle bir olmuş kent surlarının kimler tarafından ve kim zamanında onarıldığından bahsedilmektedir.

ALARA KALESİ


Alara Kalesi, Alanya'nın 37 kilometre batısında, denizden 7 kilometre içeride Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından 1232 yılında yaptırılmıştır.


İpekyolu üzerindeki kalenin işlevi, Alara Çayı kenarındaki Alarahan'da mola veren kervanların güvenliğini sağlamaktır. Kale 200 metreden 500 metreye kadar çıkan sarp bir tepe üzerinde kurulmuştur. Görkemli bir görüntüsü vardır.

Dış ve iç kale olarak iki kısımdır. 120 basamaklı karanlık bir dehlizden kalenin içine girilir. Ören yeri olarak düzenlenerek ziyarete açılmadığı için yaban otları ve yıkıntılara dikkat etmek gerekir. Ayrıca tünelin ortalarına doğru derin bir çukur vardır. Bunun ucu su almak için açtıkları mahzenlerdedir. Kalenin içinde kayalar oyularak tüneller yapılmıştır.

Kalıntılar arasında küçük bir saray, kale görevlilerinin odaları, ve hamam vardır.

ALANYA KALESİ


Alanya Kalesi, Antalya'nın ilçesi Alanya'nın simgelerinden biri olan kale. Denizden 250 metreye kadar yükselen yarımada üzerinde bulunur. Surlarının uzunluğu 6.5 kilometreyi bulur.

Kandeleri adıyla da bilinen Alanya yarımadasındaki yerleşim, Helenistik döneme kadar inmekle birlikte günümüze kalan tarihi dokusu 13. yüzyıl Selçuklu eseridir. Kale, 1221 yılında kenti alıp yeniden inşa ettiren Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. Kalenin 83 kulesi ve 140 burcu vardır. Ortaçağda surların içine yerleşmiş kentin su gereksinimi sağlamak üzere 1200'e yakın sarnıç yapılmıştır. Sarnıçların bir kısmı günümüzde de kullanılmaktadır. Surlar, planlı bir şekilde Ehmedek, İçkale, Adam Atacağı, Cilvarda burnu üstü, Arap Evliyası Burcu ve Esat Burcu'nu inerek Tophane ve Tersane'yi geçip Kızılkule'de son bulacak şekilde inşa edilmiştir.

 

Romalı korsan Tryhos'un savaşçıları tarafından MÖ 2. yüzyılda Korakesion adıyla kuruldu. Doğu Akdeniz'deki korsan faaliyetlerinden rahatsız olan Romalılar, kaleyi MÖ 64-65 yıllarında ele geçirdiler. Kale ve etraf›ndaki yerleşim, 1217-18 yıllarında I. Alaeddin Keykubad tarafından Selçuklu ülkesine katıldı Sonra sırasıyla Karamanoğulları , Memlükler idaresine geçmiş, son olarak da Kanuni Sultan Süleyman taraf›ndan fethedilmşti .

Yarımadanın zirvesinde açık alan müzesi olarak değerlendirilen İçkale bulunmaktadır. Sultan Alaeddin Keykubad sarayını burada yaptırmıştır. Kalede yerleşim günümüzde de sürmektedir. Taşıt trafiğine açıktır. Yürüyerek ise yaklaşık 1 saatte çıkılabilir.